Uygulamada işçilerin bir kısmı işçi vekilleri, işçilik alacakları için talepli olan davalara ikame etmek yerine, öncelik olarak icra takibi başlatmayı tercih etmektedirler. Borçlunun icra takibine itiraz süresini kaçırması ya da başka sebeplere dayanarak itiraz etmemesi üzerine takibin kesinleştirilmesi durumlarında ise dava için uzun süreler beklemek gerekmemektedir. 15 gün içerisinde takip kesinleşebilmektedir. Yalnız işveren ilamsız icra takibine yasal süresi içerisinde itiraz ederek takibi durdurabilmektedir. Durum böyle bir hâl aldığı vakit ise işçinin, iş mahkemesinde itirazın iptali davasını yerine koyması gerekmektedir. İtirazın iptali davasında ise borçlunun haksızlığına karar verilmesi durumlarında ve alacaklının talep etmiş olduğu şartı ile borç miktarının yasada ön görüldüğü miktar ve orandan az olmamak kaydı ile inkar tazminatına hükmedilir.
Fazla Çalışma Koşulları Nelerdir konusunda bilgi sahibi olmak isterseniz. Yıllık Ücretli İzin Kullanımı Nasıl Olmalıdır Makalesi Dikkatinizi Çekebilir. İcra inkar tazminatına karar verilebilmesi için alacaklının borçludan alacağının belirli ya da belirlenebilir olması gerekmektedir. Özellikle işçinin kıdemi ve ücret gibi hesapların son olarak da işverence bilinen ya da belirlenebilecek hususlardır.4857 sayılı İş Kanunu 8 ve 28. Maddeleri uyarınca işverene bu gibi durumlarda belge düzenleme yükümlülüğü yüklenmekte ve gözden uzak tutulmamalıdır. Yargıtay kararına göre hak tartışmalı durumu taşıyor ise icra inkar tazminatı hükmedilemez.
İş Hukuku Hakkında Merak Ettiğiniz veya Yaşadığınız Her Hangi Bir Sorun Hakkında Sorularınızı iletişim bölümünden iletebilir siniz.
Borçlu belirli bir alacak için yapılan icra takibinde ise borcun bir kısmına itiraz edebilmek istediği vakitte itiraz ettiği kısmı detaylı ve açıkça göstermek zorundadır. Yargıtay kararına göre borçlu buna uymaz ve de borcun tamamına itiraz eder ise itirazın iptali davası sonucunda alacaklıya borçlu olduğu miktar bakımından icra inkar tazminatı ödemek ile yükümlü tutulacaktır.Alacaklı hemen kullanabileceği paraya ihtiyacı olması şartı ile itirazın iptali davası sonunda borçlunun itirazının kısmen ya da bir bölümünün kabulü halinde dahi kabul edilen kısım bakımından icra inkar tazminatı için hükmedilmelidir. İcra inkar tazminatı alacaklının asıl alacağı bakımından söz konu olur ve işlemiş faiz isteği yönünde icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi kesinlikle mümkün olmamaktadır.İcra takibindeki işlemiş filiz için de takip tarihinin başladığı tarih alınarak faiz talep edilmiş olması durumunda ise itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesi ve faize faiz yürütülmesi anlamına gelir ki bu durumda Borçlar Kanunu 104 maddesi ile 3095 sayılı Faiz kanunu 3. Maddesi uyarınca faize faiz yürütülmesi mümkün olamamaktadır. Bu durumdan dolayı asıl alacak bakımından takip tarihinden itibaren faiz yürütülmesine karar verilmelidir.